23 Mayıs 2010 Pazar

Çılgın kızlar Ghetto'da!

Electro-pop sahnesinin en çılgın ve renkli “robot”ları Robots In Disguise, 21 Mayıs Cuma gecesi GHETTO sahnesinden tüm İstanbul’a enerji akıtacak



Riot Grrrls; Dee Plume ve Sue Denim’den mütevekkil Robots In Disguise, IAMX’in beyni Chris Corner’ın desteğiyle 2000 yılında kuruldu. Kızlar, modern, çılgın, renkli pandomimci imajları ve müziklerindeki özgünlükle, yaratıcılarından bir parça taşıdıklarını da her halleriyle belli ediyorlar.

Transformers’ın “robots in disguise” modu, sürekli bir parti hazırlığında olan Liverpool’lu electro-pop grubunun kostümünü açık ediyor. Robots in Disguise, disco punk robotlar olarak, agresif ve “dirty” bir elektronik müzik icra ediyor. Sahnedeki robotların mekanik dansları, cyber vokalleri ve bir saniye bile durmayan sahne atraksiyonlarıyla electroclash dalgasının en güzel robotları oluveriyorlar. Gecenin kraliçeleri kesinlikle onlar!

Carlsberg’in katkıları ve Charm Music işbirliği ile düzenlenen gecede, robot kızlardan önce Istanbul’un başarılı indie-electro duo’su Bon Mod sahne alacak.

Müziğinize baktığımızda çok farklı kişilerden ilham aldığınız tahmin ediyoruz. Kimleri dinlersiniz?

Dee : İlham aldığımız bir sürü müzik var. Küçüklüğümden beri şarkı söylemeyi çok severim Loudon Wainwright gibi akustik vokalleri ve gitarları dinleyerek büyüdüm. Punk, indie-dance gibi türleri de severim. Özellikle The Slits, X-Ray Spex gibi farklı kadın vokalleri de dinliyorum. Müzik ve söz beni etkiliyorsa, ruhuma hitap ediyorsa kişiler ve tür fark etmez.

Sue : İngiliz folk müziğiyle büyümüş bir insan olarak, tabii ki The Beatles, The Oliver müzikali gibi müziklerden etkilendim. Ergenlik çağımda ise David Bowie ve Velvet Underground’u dinlemeye başladım. Sonra Hip hop’tan Electro’ya kadar bir sürü farklı müzik dinlemeye başladım. Sneakers Pimps, Throbbing Gristle, Chicks On Speed’i de aklıma gelenler.

Müzik eleştirmenlerinin hakkınızda yazdıklarını okuyor musunuz?

Dee: Eleştirmenlerin dediklerini tabii ki dikkate alıp okuyoruz. Bizim için çok önemli.
Sue: Bir sürü farklı ülkede müzik eleştirmenleri bizi eleştiriyor. Hepsini takip etmeye çalışıyoruz.

Albüm satışlarının azalması ve internetten şarkı indirme konusunda ne düşünüyorsunuz?Sue: Maalesef artık albümler satılmıyor, herkes internetten yasal ya da diğer yollardan şarkı indiriliyor. Bu da müzik piyasasına yansıyor. Her şey hızla değişiyor ve müzik piyasası da bu yönde değişiyor. Biz alternatif bir yol olarak, daha fazla konser vererek başa çıkıyoruz. Aynı zamanda hayranlarımıza birçok şarkımızın mp3 formatında yasal olarak indirme imkanı sunuyoruz.

Oldukça fazla konser veren bir grupsunuz. Canlı performansları çok seviyor olmalısınız.

Sue : Canlı performanslar aşkla bazen de nefretle yaptığım bir şey. Her şey iyi gittiğinde, hayranlarımız eğlendiğinde, kendimi harika hissediyorum. Ama konserlerin başlangıç aşamasında, organize olurken çok stres altında oluyoruz, bu duyguyu sevmiyorum. Dee’le beraber arkamızda bir menajer ordusuyla çalışmıyoruz, çoğu şeyi kendimiz karar veriyoruz ve uyguluyoruz.
Dee : Ben de sahnede olmaya ve dinleyenlerimizle yakınlık kurmayı seviyorum. Sue çok haklı, riskli bir iş. Her an her şey olabilir. Konserlerde en sevdiğim şeyse, bazı şarkı sözlerimiz Fransızca, hayranlarımız Fransızca bilmeseler bile hep bir ağızdan bize eşlik ediyorlar

Albümlerinize baktığımızda şarkılardaki feminist havayı hemen fark edebiliyoruz. Bu tavrı farklı ortamlara da taşıyor musunuz, kadın hakları için herhangi bir kuruma destekte bulunuyor musunuz?

Dee: Hayranlarımızın büyük çoğunluğu bizim yaşımızdaki kızlar. Doğal olarak, onlara kulak verip, ne hissettiklerini dile getirmeye çalışıyoruz. Kadın derneklerini destekleyen konserler düzenleyerek elde edilen geliri onlara bağışlıyoruz. Tabii ki sahnede yeterince mesaj vermemiz her zaman mümkün olmuyor; çünkü neticede oraya enstrüman çalıp şarkı söylemek için çıkan üç kadından ibaretiz ve takdir edersiniz ki fırtınalar koparma şansımız olmuyor.

Peki, bugünlerde dinlediğiniz veya desteklediğiniz kadın sanatçılar var mı?

Sue: Elbette. Örneğin Yo! Majesty ile bir hayır konserinde beraber çaldık; oldukça başarılı olduklarını söylemeliyim. Ayrıca yakın zamanda Cyndi Lauper'ın alt grubu olarak sahneye çıktık. Cyndi harika bir şarkıcı olmasının yanı sıra halen oldukça dinamik. Peaches'ı da oldukça seviyoruz.

İstanbul’a ikinci gelişiniz. Burası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dee: Harika bir şehir; her geldiğimiz de çok eğleniyoruz. Aslına bakarsanız İstanbul bana biraz Roma ve Paris'i hatırlatıyor. Oldukça Avrupai bir havası var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder